kurumların önüne kişiler geçtikçe, onların ihtirasları bizi yönetecek. bu topraklarda ki hiç kimsenin munzur'da dalgalanan bayrağımızdan, çanakkale'de dik bir yokuş gibi haçlının önünde duran zihniyetten daha büyük olduğunu düşünmüyorum. saçma sapan sistemlerden önce çözümün çocuklarına süt alamadığı için intihar eden anneleri hayata bağlamaktan geçtiğini düşünüyorum. çünkü sosyal devlet demek seçimden seçime makarna ya da kömür dağıtmak değil de, halkına o makarnayı ve kömürü alabilecek alt yapıyı sağlamak olduğunu biliyorum. senelerce katillere ''hoca ve hasretimiz'' diye seslenenlerin; çözüm odaklı çalışabileceği ve genel itibariyle memlekete güzellik getirebileceklerine inancım sıfır. başkanlığın bizlere neden ihtiyacı olduğunu ve bizim başkanlığa neden muhtaç olduğumuzu bilen varsa anlatsın ? her kanlı eylemden sonra çıkıp ''başkanlık olsa bunlar olmazdı'' demeleri midemi bulandırıyor ve birileri bizlerle fena halde dalga geçiyor. siyasetçilerin bence asıl çözmesi gereken ülkede ki yoksulluk, ayrımcılık ve hak iadeleridir. senelerce bir gurup onurlu ve namuslu insan gerek sağdan ve soldan hepsi bir ağızdan ''bu adamlar soru çalıyorlar'' dedi durdu. bu yürekli insanlar işkencelerle, iftiralarla ve hapishanelerle korkutuldu suikastlere kurban gitti. katillerin bankasında parası olanlar hapislere atıldı ancak katillerin kürsülerinde ağlayıp onları memlekete davet edenlere kimse bişey yapmadı yapamadı. ben tanktan tüfekten önce asıl darbenin bilinçaltına yapıldığına ve aptallaştırıldığımıza inanıyorum. allah hepimize herkesin düşündüğü ancak söylemekten korktuğu vicdanı ve aklı nasip etsin onu koparan elde kokusunu bırakan çiçek gibi olmanız dileği ile. selametle... ( bu yorumu 2. sefer giriyorum hepsine giricem anasını satıyım!!!!)