neyi yanlış yapıyoruz, ya da nerde yanlış yapıyoruz? eskilerin deyimi ile "niye doğrulmuyor belimiz?" ne oldu bize? biz ne ara düşman olduk birbirimize, ne ara kaybettik insanlığımızı bu denli? birimizin mutluluğu ne zamandan beri rahatsız eder oldu bir diğerimizi? şeytan nasıl ele geçirdi şu benliğimizi? sahi, ne oldu bize. niye bu kadar çirkinleştik? niye bu kadar kirlendik? üstümüz başımız günah içinde. elimiz yüzümüz yalan dolan. içimizde binbir fesatlık, aklımızda binbir plan... ağlayana güler, güleni ağlatır olmuşuz. ne adamlığımız kalmış ne kadınlığımız. üç beş kuruşa satmışız erkekliğimizi, üç beş iltifata vazgeçer olmuşuz kadınlığımızdan. ne merhametimiz var, ne de vicdanımız. sıralarken dize dize yalanları ne gözümüzü kırpıyoruz ne de yüzümüz kızarıyor. ne dostluk kalmış ne arkadaşlık ne de bir sevda. insanlar artık ticarete dökmüş ilişkileri, hep bir alış veriş. insanlar artık basamak gibi görüyor birbilerini. biri diğerini hep eziyor, biri birinin hep basıyor üstüne. ne sevgi kalmış içimizde ne de bir aşk var yüreğimizde... ölmüşüz biz. insanlığımız ölmüş. farkımız kalmamış taştan duvardan...
yitirdik benliğimizi, değerlerimizi, kimliğimizi! öldürmeye, öldürülmeye, katletmeye, parçalamaya, kavgaya, hüzne, tecavüze, şiddete, istismara, şehit haberlerine alıştık. ya da en küçüğünden yalana, ikiyüzlülüğe alıştık. doğrudan kaçmaya, gerçeklikten uzaklaşmaya a-lış-tık! alıştırıldık. gözümüze toz pembe perdelerin çekilmesine izin verdik. şimdi ise bedelini ödüyoruz.
hemen hemen her cümleye "biz" anlamı katarak yeterince kendimi dahil ettiğimi düşünüyorum. "siz" temalı olsa anlayacağım da yani sende okuma-anlamanı biraz geliştir istersen. idrak yolların tıkanmış gibi geldi bana, saygılar.
veryansın, kahrolsun şeklinde olmuştur.
bense özeleştiri kavramından bahsediyorum.
nuansı idrak edebildin mi