oyun olabilir veya hayatın içinden bir durum olabilir hep kazanmak zorunda hissediyorum kendimi. kaybedince çirkinleşiyorum, tekrar oynamak istiyorum. basit bir tahta oyununda bile karşımdaki hep kaybetsin, hep ben kazanayım istiyorum. gerekirse kalp kırıyorum. tedavim ne doktor beyler?
üniversitede kazandığım huy. elimden gelen her şeyi ve ötesini yaptıktan sonra kaybetme hissini tatmak bir sonrakini daha da ötesini yapmam gerektiriyor fakat kalbimi yok etmiyor değil aynı zamanda. çok üzerine titremediğim şeylerde kaybetmek de keşke dedirtmeye yaklaştırıyor ama keşke dememek için dahasını yapabilirdim diyorum.
"ben böyle olmamalıyım" dedikçe, yasaklanmış ya da toplum tarafından kabul görmemiş her huy için içten içe daha büyük bir hırslanır. haliyle öncelikle ben böyleyim dedikten sonra, rahatlayın ve zaman içinde onun asimile olduğunu görürsünüz. ortalama insan yok ne yazık. bu arada "doktor beyler" demişsiniz, aradan sızmış oldum.
ya da sevmeyin ya, beceremiyorsunuz.
bu arada "doktor beyler" demişsiniz, aradan sızmış oldum.