bir masanın etrafında dugumlenen insanlık
ve içkinin ağızda bıraktığı ekşimsi tat
boğucu bir sıcaklık
başında uğuldayan belirsiz sesler
havada uçuşan anason kokusu
benzi yakan arpanın mayası
kulağımda uğuldayan hafif çakırkeyf olmanın verdiği fısıltılar
yüreğe dolan ilham
sonsuza kadar giden yazma isteği
buna mukabil yanımda ellerinin olması
ilk yudumu senin bardağının kenarından içmek
ikinci yudum kendi isteğimle
sarhoşluk değil bu
bu basımı döndüren şey ilk yudumun seninle olması
gözlerimdeki bu buğunun kaynağı
içmenin getirmediği bir şey
bu buğu bilfiil senin gökyüzünden yayılıyor
ne yaparsın ilk yudum işte
hiç içmedim ki
ne seni ne rakının beyaz tenini