"siz iyi bir oyuncuydunuz efendim."..
.
gözlerinizden gelen ışığın, içinizdeki karanlığa ışık tuttuğunu kimse anlayamıyordu..
.
gülüyordunuz kanayan yüreğinizle insanlara..
.
oysa bakılabildiğinde hemen fark edilebilecek bir acıydı içiniz..
.
bakamıyorlar mıydı?
.
yoksa görüp de söyleyemiyorlar mıydı?bilemiyorum..
.
"işte asıl mesele.." mesele dediğimiz her şeydi..
.
biliyordunuz..
.
lâkin sessizdiniz efendim..
.
kelimelere bile sessizliği öğretecek kadar..
.
hareketsizliği hareket kabul eden biriydiniz..
.
tıpkı bir çocuk odasında vitrine yerleştirilip unutulan bir biblo gibi..
.
"kimsesizdiniz?" diyebilir miyim size..
.
açıkçası bu kadar şöhretin ve kalabalık yığınların içinde önce "kimse" olmak gerekiyordu..
.
galiba siz kimsesizliğide bilemediniz efendim..
.
dünyalı bir uzaylı ya da dünyaya düşmüş farklı bir diyârlı olabilir miydiniz?
.
belki..
.
tâbi bu sadece bir olasılık..
.
korkmayın efendim..
.
bütün bunlar sadece aynada seyretriklerim..
.
sizin değil benim..