ıstanbulda doğup büyüyeler için yapılacak olan en mantıklı şey, hayatında kayda değer bir zaman dilimini farklı bir şehirde geçirmek. mesela üniversite/iş gibi sebepler çok mantıklıdır. aksi halde şehrin asıl güzel mekanlarını ve anlamını kavramıyor insan.
istanbulda bir yerden bir yere gitmeye karar vermek işkencenin başlangıcı. çünkü yol için en az bir saati gözden çıkarmak gerek. o trafiğin içinde nerden geldim bu şehre, hadi geldim niye gezmeye gitmek gibi bir gaflete düşüyorum diye kızıyorum kendime. ama sonra bir anda deniz çıkıyor karşıma, bir vapura binip öyle gidiyorum istediğim yere. vapur olmasa bile sahilde bir deniz havası çekiyorum ve hooooop bambaşka bir psikoloji... iyi ki burdayım ve ne kadar şanslıyım demeye başlıyorum. garip bir şehir yani burası. iyisi de en uç kötüsü de; görmeyi yaşamayı bilmek, hayattan zevk almaya çalışmak gerek.