araştırmanı benimle de paylaşır mısın? birlikte büyüdüğün ya da her şeyi yapabileceğini gösterdiğin biriyle aranda hala nasıl iletişim kopukluğu olabilir? ciddiyim araştırmanı yayınladıysan bakmak istiyorum
ilk önce kulaklığınızdaki arabeski kapatın. geriye yaslanın. derin bir nefes. mümkünse ayağınızı uzatıp el ense. cam varsa tabiki açık. -40 derecede bile mi? evet. inanki. konuya gelelim, vaziyet tamam çünkü. bir hımm çekelim. sanırım konu kişisel biraz. mesela, en kırıcı lafı en değir verdiğimizden gelmesi gibi bişi, veya, düşmen bilmez nerden vracağını, dost vurur asıl gibisinden, veya, salla gitsin be... : )
bunu çok yaşıyorum. özellikle de en yakın arkadaşımda. kendisinin 2 yıl önce babası vefat etti. o günden sonra çok değişti. elbette ki ölüm insanları değiştirir fakat onun değişimi çok farklı oldu. her tanıştığı erkekte babasından bir parça aradı, kendini onlara zorla bağladı. annesinin kendisi ve kardeşi için yaptığı onca fedakarlığa rağmen hayırsız bir evlat olup çıktı. ona yardım etmeye çalıştıkça, elini tutmaya uğraştıkça benim yerime hep başkalarını tercih ediyor. özellikle de son zamanlarda. başkası olsa onu çoktan bırakmıştı (ki bıraktı da) ama ben onun yanında 12 yıldır varım. 12 koca yıl. o bunu görmemekte o kadar ısrarcı ki. bir gün çekip gittiğimde çok pişman olacak ya da olmayacak bilmiyorum. artık o kadar bomboş hissettiriyor ki bu döngü beni. her zaman benden güzel yüzü, fiziği, kıyafetleri vs. oldu. bense daha geri planda, gönül işlerine pek bakmayan, derslerine eşek gibi çalışıp inekleyen oldum. 1 kere bile onu kıskanmadım, bir kere bile onun için kötü bir cümle söylemedim. o beni hep çok kırdı, hep çok aşağılayıcı şeyler söyledi. yuttum söylediklerini, ertesi gün yine yanında oldum. neyse be sözlük. bilmiyorum anlayacağın. bir insanın bu kadar şeyi hak edip etmediğini bilmiyorum artık. zaman gösterecek.
onu dert etmemin sebebi ona değer vermem, kendimi ona karşı sorumlu hissetmem. onu koruyup kollamak zorundaymışım gibi hissediyorum. aslına bakarsan, benim çoğu arkadaşlık ilişkilerim böyledir. gerçekten uzun süredir yanında olduğum insanlara karşı bir anne edasıyla yaklaşıyorum, elimde değil. neyse aman... dediğin gibi her şey seviyeli olmalı, araya biraz mesafe koymam gerektiğini düşünüyorum ben de. sağolasın önerin için.
işte ben öyle değilim fıtratım mı böyle anlamadım gitti. ne trip atabiliyorum, ne küs kalabiliyorum, ne de kin tutabiliyorum herhangi birine. hemencecik affediyorum. hal böyle olunca da en çok kırılan her zaman ben oluyorum.
haklısın. bugün sabah bana yine ters davrandı, konuşmadım tüm gün boyunca. belki gelip özür diler ya da ne bileyim. belki de dilemez. yüzüne yüzüne diyememek de ayrı sinir ediyor beni. neyse... her şeyin hayırlısı, değil mi? :)
hayırlısı tabi tabi de. ne bilim bana saçma geliyor bu tarz ilişkiler ( akraba değilse). kendinizi meşgul edecek şeylerle uğraşın derim. biraz da kafaya takma meselesi
doğru diyorsun da et-tırnak meselesine döndü bizim dostluğumuz... ondan hep böyle olduk. neyse, geç olsun güç olmasın. araya biraz mesafe koymanın vakti geldi de geçiyor bile.
(pi: @maydanoz) çünkü karşı taraf ona hangi koşulda olursa olsun zarar vermeyeceğini biliyor. bunuda kullanıyor. tavsiyem; aşırıya kaçmamandır korumacılıkta yani dengeli bir tutum sergile. gerktiğinde korumaktan vazgeçeceğini hissettir. o zaman bu durumu korumak için çabalayacaktır.
geriye yaslanın.
derin bir nefes.
mümkünse ayağınızı uzatıp el ense.
cam varsa tabiki açık.
-40 derecede bile mi?
evet.
inanki.
konuya gelelim, vaziyet tamam çünkü.
bir hımm çekelim.
sanırım konu kişisel biraz.
mesela, en kırıcı lafı en değir verdiğimizden gelmesi gibi bişi,
veya,
düşmen bilmez nerden vracağını, dost vurur asıl gibisinden,
veya,
salla gitsin be... : )
ki doğal olanda bu.
umursamak güzel bir his
her zaman benden güzel yüzü, fiziği, kıyafetleri vs. oldu. bense daha geri planda, gönül işlerine pek bakmayan, derslerine eşek gibi çalışıp inekleyen oldum. 1 kere bile onu kıskanmadım, bir kere bile onun için kötü bir cümle söylemedim. o beni hep çok kırdı, hep çok aşağılayıcı şeyler söyledi. yuttum söylediklerini, ertesi gün yine yanında oldum.
neyse be sözlük. bilmiyorum anlayacağın. bir insanın bu kadar şeyi hak edip etmediğini bilmiyorum artık. zaman gösterecek.
bence bu tarz muhabbet ve ilişkileri hep bir seviyede tutmak gerek.
bir adım geri ve bir adım ilerisi can yakmamalı.
bana biri azıcık soğuk dursa silerim.
hiç umursamam.
fazla umursamak da zarar
çok kafaya takmamak gerek demek
tabi de.
ne bilim bana saçma geliyor bu tarz ilişkiler ( akraba değilse).
kendinizi meşgul edecek şeylerle uğraşın derim.
biraz da kafaya takma meselesi
tavsiyem; aşırıya kaçmamandır korumacılıkta yani dengeli bir tutum sergile. gerktiğinde korumaktan vazgeçeceğini hissettir. o zaman bu durumu korumak için çabalayacaktır.