sırf mutlu olmak için yapmak istemediğiniz, özünüzden ödün verip uyguladığınız her şey, size daha çok mutsuzluk getirmekten başka bir şey yapmaz. sürekli mutluluğu aramak mutsuzluk getirir. bana inanmıyorsanız freud'a inanın: "insan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir"
en kısa ve öz haliyle, mutlu olmak istediğiniz sürece mutsuzsunuz. mutluluk şarta bağlandığı sürece, ona ulaşana kadar mutlu olmamaya şartlanmış oluruz. bu kültürel bir dayatma aynı zamanda. okul başarısı, iş, evlilik vs bütün bu sosyal roller amaç gibi gösterilir. sorun da bu. bunlar olursa mutlu olunacağı gibi ilkel ve anlaşılmaz bir dayatma vardır. oysa, bunların hepsine de kavuşsa mutlu olmayan insanlarla dolu etraf... halen dayatma olabilmesi ilginç...
ayrıca mutluluk, insan üretimi bir sahte kavram. temel olan, -denge-.... bunu sağlamak asıl olan. olayları mutlu eden, mutsuz eden olarak ayırmama olgunluğu... yani tekamül. bu olmadan kişinin mutlu mu mutsuz mu vs ne olduğunun bir önemi yok.
mutluluk şarta bağlandığı sürece, ona ulaşana kadar mutlu olmamaya şartlanmış oluruz. bu kültürel bir dayatma aynı zamanda. okul başarısı, iş, evlilik vs bütün bu sosyal roller amaç gibi gösterilir. sorun da bu. bunlar olursa mutlu olunacağı gibi ilkel ve anlaşılmaz bir dayatma vardır. oysa, bunların hepsine de kavuşsa mutlu olmayan insanlarla dolu etraf... halen dayatma olabilmesi ilginç...
ayrıca mutluluk, insan üretimi bir sahte kavram.
temel olan, -denge-.... bunu sağlamak asıl olan. olayları mutlu eden, mutsuz eden olarak ayırmama olgunluğu... yani tekamül. bu olmadan kişinin mutlu mu mutsuz mu vs ne olduğunun bir önemi yok.