kırk kere söyledim bir daha söylerim savaşta ve barışta, karada ve denizde düşkünlükte ve esenlikte zamanımız apayrı bize göre yan yana olduk mu el ele aç kalsak ağlamayız biliyorum turgut uyar / senfoni
beni güzel hatırla çünkü sevdim seni ben her şeyini.. sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini beni üzdün kınamadım alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım ..
korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. o benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; o benimdir, o benim milletimindir ancak. çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal! kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celal? sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal; hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal. ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım! kükremiş sel gibiyim: bendimi çiğner, aşarım; yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım. garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar; benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar, ''medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar? arkadaş! yurduma alçakları uğratma sakın; siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın... kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı! düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! canı, cananı, bütün varımı alsın da huda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli: değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli; bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli -- ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli. o zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım; her cerihamda, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım! o zaman yükselerek arş'a değer, belki, başım. dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal.
bu yağmur delilik vehminden üstün karanlık kovulmaz düşüncelerden cinlerin beynimde yaptığı düğün sulardan, seslerden ve gecelerden... necip fazıl kısakürek / bu yağmur
ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin -atilla ilhan- -ben sana mecburum-
ölüm her aklına geldiğinde ah edip vah edip inleme ecel kapını çaldığında ortalığı telaşa verme çünkü o geldiğinde sen gitmiş olacaksın şiir değil bu arada 🙂
yeni bir ulke yuzun ellerimde kaybolmus
solugum bir kus gibi ucuyor ellerine
kapilip gidiyorum sacinin sellerine
gozlerinden gogume sayisiz yildiz akar
bir gulusun icimde binlerce lamba yakar
bir kurtulustur o an cagrilsa senin adin
sesin ne kadar sicak sesin ne kadar yakin
tabiat bir bembeyaz gelinlik giymis gibi
yuzume kar yagiyor sanki elinmis gibi
sensiz gecen zamani belli yasamamisim
sensizlik bir kuyuymus onu asamamisim
erdem bayazıt ♥️
savaşta ve barışta, karada ve denizde
düşkünlükte ve esenlikte
zamanımız apayrı bize göre
yan yana olduk mu el ele
aç kalsak ağlamayız biliyorum
turgut uyar / senfoni
...
saraylar da süremem,
dağlarda sürdüğümü.
bin cihana değişmem,
şu öksüz türklüğümü!
hüseyin nihal atsız
beni güzel hatırla
çünkü sevdim seni ben
her şeyini..
sana sırdaş oldum
dost oldum koynumda ağladın
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
beni üzdün kınamadım
alışıktım vefasızlığa
el oldun aldırmadım
..
seni bulmuşam sonra,
seni, dişlerinde elma kokusu,
seni, kaburgamın altın parçası
...
korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
o benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
o benimdir, o benim milletimindir ancak.
çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celal?
sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal.
ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
kükremiş sel gibiyim: bendimi çiğner, aşarım;
yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
''medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
arkadaş! yurduma alçakları uğratma sakın;
siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı!
düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
canı, cananı, bütün varımı alsın da huda,
etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli:
değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
o zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;
her cerihamda, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
o zaman yükselerek arş'a değer, belki, başım.
dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal.
mehmet akif ersoy
ne taze oluyu mezar
ne de seytan bir gunahi
benim seni bekledigim kadar🌼
sadece çok sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini
-nazım hikmet ran
her dogan günün bir dert oldugunu
insan bu yaşa gelince anlarmış
cahit sıtkı tarancı
karanlık kovulmaz düşüncelerden
cinlerin beynimde yaptığı düğün
sulardan, seslerden ve gecelerden...
necip fazıl kısakürek / bu yağmur
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
-atilla ilhan-
-ben sana mecburum-
cok erken gelmisim seni bulamiyorum.
kavuşan kısmısı ancak gavurdur..
süleyman çobanoğlu -tekfurun kızı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan günahı
benim seni beklediğim kadar necip fazıl kısakürek
ecel kapını çaldığında ortalığı telaşa verme çünkü o geldiğinde sen gitmiş olacaksın
şiir değil bu arada 🙂
düşman çoktu
atatürk geldi
düşmanı yendi
bu güzel yurdu
bizlere verdi.