genelde ilk okul ve ortaokulda her sınıfta olur. bir hatasını görürler ve sınıfın çoğunluğu üzerine gider. daha sonra onun öz güvenini yitirmesini sağlarlar. hoca bir soru sorduğunda herkes ona güler. tabi bununla beraber hocası da tembel teneke der. sonra da onu dışlarlar ve kötü çocuk ilan ederler. fakir olması da onun için bir dezavantajdır.
ortaokulda bir çocuk vardı. ilkokulu da beraber okumuştuk. adı volkan'dı. hiçbir zaman dersi tam olarak dinleyemezdi. ona ayrı sınavlar falan hazırlanırdı. ciddi anlamda geri zekalı sanardık çocuğu. meğerse dikkat eksikliği varmış kendisinde. lisede öyle bir toparlandı ki, şaşırdım. gurur duydum çocukla. derslerine eşek gibi çalışıp, bir de ergenliğin araya girmesiyle kendine önem vererek, yakışıklı olmuştu. 10. sınıfta öyle bir başarı elde etti ki burs alıp ingiltere'ye okumaya gitti. hala aklıma geldiğinde garip bir mutluluk yaşıyorum.
dikkat eksikliğini kimse bı problem olarak göremiyor ama bizim 'zeki ama calismiyo' diye adlandırdığımız tiplerde görülür genelde. şimdilerde az buçuk kamu spotları çıktı çok şükür.
bu kişi genellikle hocaların önemsemeyip salıverdiği kendi düşünceme göre ileride çok büyük işler başaracak kimselerdir.sınıfın "dışarıdan" iyi,saf,sakin görünümlü kızı varya güya onu akıllandırır bahanesiyle bu kötü çocuğun yanına oturtulur. kız her fırsatta onu şikayet eder
şimdilerde az buçuk kamu spotları çıktı çok şükür.