tsundoku (japonca) : çok kitap alıp hiç okumamak.
mono no aware (japonca) : varoluşsal hüzünlere sevinmek sonbaharda düşen yapraklara bakınca hissedilen duygu gibi
ıktsuarpok (eskimo dili) : birinin geleceği beklentisiyle sürekli dışarı bakarken yaşanan hüzün
komorebi (japonca) : ağaç yaprakları arasından süzülen gün ışığı
kyoikumama (japonca) : annenin çocuğuna başarı için sürekli baskı yapması
dreich (iskoçça): havanın serin, nemli, renklerin gri ve soluk, ortamın bunaltıcı olması. insanlar için de kullanılabilir
mutterseelenallein (almanca) : çok ama çok yalnız olmak, ülkesinden ayrılmış bir mülteci gibi...
waldeinsamkeit : ağaçların arasında yalnız olma, o hissi sevme
jayus : fıkraya değil de fıkranın kötü anlatılmasına ve fıkra anlatana gülmek
mamihlapinatapei ; 2 kişinin yapmayı çok istediği ama ilk adımı atamadığı durum
sillage : türkçeye aynen "kokunun izi" olarak geçmiş. sevdikleriniz, birer birer gittiğinde ondan geriye kalan kokuya deniliyormuş.
(alıntı)
+tam balyozsun ya.
-ne ?
+denyozsun.
-anlamadım?
+ya jayussun iste jayus bilmiyor musun hani su şey diyip açıklayacaksın :d
www.google.com.tr/.../kokenine-inildiginde-turkcenin-ne-denli-guzel-bir-dil-oldugunu-hissettiren-kelime-ozlemek