bence gayet mantıklı bir düşünce; bi yanda seçimin sonuçlarını tam anlamıyla kavramış ve bilinçli bir şekilde oy veren bir vatandaş varken, diğer yanda olaydan haberi olmayan bir vatandaşın oyu var ve bu iki kişinin de oyun 1 sayılıyor. bence şuan ki sistemin değişmesi lazım.
yanlış anlamayın insanları bilgisine göre sınıflandırmak değil amacım, sadece böyle daha adil bir seçim yöntemi olduğunu düşünüyorum.
bu işin çıkış noktası ise büyük düşünür aysun kayacıdır
böylece, iktidar hakkı belirli bir zümre olan kültürlü kesime verilmiş olur.
şahsi fikrimi sorarsanız; bunu yapmak yerine bu ülkenin en cahil insanını dahi belirli bir seviyeye getirebilecek olan eğitim sistemini inşa etmemiz daha doğru olacaktır.
aziz sancar, daha modern daha gelişmiş olduğuna inandırılmaya çalışıldığımız türkiye'de bugün doğsaydı alacağı eğitim muhtemelen onu erken yaşta iş hayatına itecek kadar içi boş bir eğitim olurdu.
türkiye'nin temel problemlerinden biri bu.
insanları matematikle fenle ya da coğrafyayla ya da ne bileyim güzel sanatlarla test edemezsin. herkes her şeyi bilmek zorunda olmadığına göre herkese uygun test yöntemin ne olacak? yıllardır eleştirdiğimiz böyle sistem olmaz dediğimiz sistemle mi insanları doğru şekilde sınava sokacaksın?
ayrıca öngöremediğin başka bir şey var: (senli konuşuyorum ama bunu bu şekilde savunan bir sürü kişi geldi buraya, hepsine söylüyorum üzerine alınma)
eğer bugün seçimlerde soruları yapan geçecek tarzı bir kriter gelse ne olur biliyo musunuz? orta-alt sınıf halk hiç bir zaman gelişemez ve üst tabaka ile arasındaki fark açılır. yani bu ne demek? benim çocuğum senin çocuğun bu sistemde eğitim alma şansı yakalayamayacak, senin benim yakaladığım fırsatları yakalayamacak. yani yine birilerinin cebi dolup iyi yerlere gelirken taban cahil kalmaya devam edecek.
demokrasi nedir? adalet nedir? eşitlik nedir? insan hakları nedir? bunları öğretilmesi gereken kavramlar.
ha ayrıca geri dönüp diyorum ki, insanları eğitmekle meşgul olmalıyız. eğitim bizi ileriye taşır.
ayrıca neden böyle birşey olmamasını gerektiğini söylediğim. bu senin söylediğin sadece günlük bir çözüm. aynı 95 yıldır yapıldığı gibi. geleceği tasarlayamıyoruz, sadece o gün götü kurtarmaya bakıyoruz.
eşit ve adil bi ülke olamamın sancıları çeken bir ülkeye daha adil olmayan bir çözüm.
arabistanda kadınları düşün. adalet mi? kimsenin hakkını gasp etmeye ne hakkın var?
bu şekilde bir şey oluşturulursa din,bayrak,vatan,birlik,beraberlik kavramlarından uzakta kalan okumuş eşşeklerin yönettiği bi ülkeye dönüşürüz.
ilminin hakkını veren insanların sayısının az olduğunu düşündüğüm için böyle diyorum.
sultan abdülmecid han a demişler: "nasıl bu kadar isabetli kararlar alıyorsunuz?" sultan demiş "düşmanlarıma soruyorum ne yapılmalı:"onlar diyor böyle yapılmalı" ben yapıyorum tersini"
yani düşmanın kötülüğünü istediğine göre...
hollanda iti yaptığı pisliği bizim iyiliğimiz için mi yaptı? hayır düzgün yolda olduğumuz ve onların zararına bizim faydamıza olduğu için. onun dışında başka nedenler çok.