bu çağda pek de mümkün olmayandır. yaşadığımız tüm mutluluklar somut bi şeyi belli bir süre edinmekten ibaret. onun heyecanı geçtiğinde, kendi boktan yaşamımıza döndüğümüzde, depresif duygular tekrar çökünce anlıyoruz geçici eğlencelerimize mutluluk dediğimizi. bu çağda mutluluk sanılan şey 1-2 dkdan 1-2 güne değişen anlık keyiflerdir. sürekli en güzelini, en iyisini arayan gözlerimiz, çirkin bi şiirdeki en güzel dizeleri ince ince okuyup tadını çıkaramayacak kadar aceleci. çünkü buna alıştık, her şeyin mükemmel olmasını umuyor, kendimizi çok özel sanıyoruz. umduklarımız yerini bulmadığında sıradan ve değersiz hissediyoruz. altı boş egolarımız duygusuz olmayı marifet saydığı için, bi yerden sonra gerçekten de duygusuz oluyoruz. makineyken mutluluk yalandır, çirkine güzel bakmayı öğrenmeden hepimiz birer makineyiz. edit: mutluluğun yolu biraz da maneviyattan geçiyor. ateistler saldıracak muhtemelen ama benim de pek mutlu olduğum söylenemez. o yüzden yormayın kendinizi.
edit: mutluluğun yolu biraz da maneviyattan geçiyor. ateistler saldıracak muhtemelen ama benim de pek mutlu olduğum söylenemez. o yüzden yormayın kendinizi.