ekonometri okuyan arkadaşlarıma; doların neden yükseldiğini sordum. hiçbir fikirleri yoktu. gerçekten hiçbir şey demediler. fikirleri bile yoktu. ardından ekonominin tanımını sordum gene bir şey söyleyemediler. olum ekonominin ne olduğu hakkında bir tane bile fikirleri yoktu. bir ya bir bir. mantık ve genel çerçeveden uzak ezberci anlatımlarıyla hocalar, sadece sınavlara odaklıyor öğrencileri. ancak hayat sınavlardan oluşmuyor. mantıklı, dayanaklı kararlardan oluşuyor.
sahip oldukları araçlar onların sadece amaçları haline geliyor. suç bir gram öğrencilerde değildir. lakin işin mantığından çok uzak eğitim sunan hocalardadır suç. slayttan okudukları, öğrencilere sorumlu oldukları yerlerin altını çizdiren hocalardan nefret ediyorum.
üniversiteye başlayacak olan arkadaşlarımız, üniversitedeki yeni arkadaşlarımız, kendinizi yetişririn, herkesin arasından sıyrılın, mezunların arasında siz herkesten farklı olun. bizler bu ülkenin geleceği olan insanlarız. hocalara karşı çıkın, korkmayın sorun. itiraz edin. öğrenin. mücadele edin, haksızlıklara kayıtsız kalmayın. sesinizi çıkarmadığınız her an bağırmayı unutursunuz. hayat size kabullenmeyi öğretmesin. hayat sizin ve ona siz sahip olun. yanlış olarak nitelendirdiğiniz her düşünce ve fiili düzeltin.
not: siyasi olaylar yüzünden kapatılmak istenen üniversiteleri konu dışı alıyorum. onlar olmasaydı zaten örnek bir üniversite modeli gösteremezdik.
sıradan bir üniversite öğrencisine sorsan;
"doların yükselme nedeni en basitinden türk lirasının değerindeki düşmeden kaynaklanır, bu değer düşmesinin nedeni de (göze çarpan neden moody's in türkiye kredi notunu düşürmesi) ülkemizin suriye'ye olan yakınlığı,yakın zamanda darbe tehlikesi yaşamış olması,terör sorunlarıyla baş etmesi gibi nedenlerle dış ülkelerin türkiye ile ticari işlere girişmeye çekiniyor oluşudur. dış ülkelerle ticari ilişkilerin zayıflaması da uluslararası rekabette türk lirasının değerini tabi ki düşürür. zaten tüketim ağırlıklı bir ülke olmamız nedeniyle ülkemize olan para akışı az olduğundan sürekli bir cari açık sorunumuz da mevcuttu(enflasyonun kaynağı). bunlar üst üste binerek şu anki ekonomik tabloyu meydana getirmektedir." şeklinde sana cevap verebilmelidir (eğer ülke umrumda değil düşüncesinde değilse).
yanlış anlaşılmasın akademisyenlerimiz çok iyi öğrenciler eh pis kaka demiyorum. akademisyen kalitemiz de öğrenci kalitemiz de dünya standartlarının altında. lakin suçu tek bir tarafa yıkmak çözüm değildir. sonuçta şimdinin öğrencileri geleceğin akademisyenleri olacaktır. yani çözüm öğrenci kalitesinin arttırılmasıyla mümkündür. bunu gerçekleştirmek için öğrenciler meraklı olmalıdır, sadece sınavları geçme telaşında değil dünya standartlarını yakalama ve kendini geliştirme amacını taşımalıdır. öğrenciye bu değerleri aşılamak akademisyenin görevidir ama yine de öğrenci kendinde bu meziyetleri geliştirebilir/geliştirmelidir. bu meziyetleri geliştiren öğrenci kitlesi doğrudan akademisyen kitlesini de zorlayacak ve mevcut akademisyen kalitesininde zorla artmasını sağlayacak olup gelecek akademik kitleyi de kendileri oluşturacağı için ülkenin geleceği çorak gözükmeyecektir.
devlet politikalarına değinmek isterdim ama böyle bir mevcut politikamızın olduğunu düşünmüyorum. sağ-sol çatışmalarından beri türkiye'de bir eğitim politikası yok. var diye iddia edenler gösterebilirse tartışabiliriz.
kurumlar da aynı şekilde. belirsizlik içinde günlük kararlar alınıyor. öğrencileri düşünen yok. akademisyenlerin tavsiyelerine uymayı bırakın okuyan bile yok.
lise düzeyinde hoca kalitesini tartışmaya bile açmıyorum orada bir şey kalmadı. akademisyenlerimizde de bir düşüş var. çok iyi hocalarımız mevcut fakat eski türk hukukçuları çok çok iyiydi. en azından kendi alanım hakkında konuşayim. derslerde alanlarındaki hukuk doktrinlerini okuduğumuz hocalar o kadar kıymetliydi ki çalışmaları yabancı hukukçular tarafından da referans alınıyordu,yabancı hukuk eğitiminde,doktrinlerinde örnek veriyorlardı,kıyaslıyorlardı. dünya çapında bilinir,çok değerli,eğitimli akademisyenlerdi. osmanlı'nın son dönemlerindeki hukuk eğitimi bile iyiydi. şuanki eğitim genel olarak diğerlerine kıyasla daha iyi olsa da(tıp ve diş hariç) geçmişe göre yetersiz.
bunu tersine çevirmek istiyorsak ülkede topyekün eğitim seferberliği başlatmamız gerekiyor öyle sadece devlet kurumlarının yapacağı bir şey değil bu. sadece liderlik etmeliler. asıl yapılması gerekeni aileler ve öğrenciler yapmalıdır. bunun için de belli bir refah seviyesi gerekiyor.