nedir bu meret? aranızda daha önce kullanan var mı? hafif bir ilaç denildi ama yinede doktor uyku bozukluğum için ilaç yazmaya çekindi gibi. bu arada ek ilacı ben istemedim daha önceki doktorum 2 farklı ilaç veriyordu. ilacın etkilerini görelim ondan sonra ilacı degiştiririz yada ek bir ilaç daha verebiliriz dedi. bu ilaç hakkında bilgi sahibi olanınız varsa biraz anlatırsa sevinirim
bu tür ilaçlar tedavi olamayacağı gibi daha da ağır hasarlar bırakabilir. insanlar doktorlara dert anlatılırken onlar ordan senin söylediğin anahtar kelimeleri girip, ona uygun ilacı çıkarılınca hah tamam al bunu kullan sonra yine gel demekle yetiniyor sadece. ne yaşadığın ve neler gördüğün, aldığın darbeler, sürekli üst üste gelen başarısızlıklar, maddi sıkıntılar, sevgi eksikliği, ilgi eksikliği, yapacak bir iş olmaması, sevmediğin bir işte ve ortamda çalışma veya istemediğin bir bölümde okuma, çevrende ki insanlarla iletişim kurmakta zorlanma veya aşırı derecede samimi ilişkiler kurma, boş vakitlerinin seni sürekli düşünmeye itecek kadar fazla olması, hafızanın seni sürekli kötü şeylere yönlendiren görüntülerle dolu olması veya bilinç altına çocukluktan itibaren yerleşmiş kötü yaşanmışlıklar hatıralar ve filmler vs vs liste uzayıp gidiyor. seni kötü eden o kadar çok şey var ki ve insan bunların hepsiyle birden savaşma konusunda gerçekten aciz, bende dahil sende dahil o da dahil herkes dahil. herkesin çok mutlu olduğu bir günün sonunda sakinleşip bir köşeye çekildiğinde aklına getirdiği içinden çıkılamaz bir derdi var veya yoksa bile olmayacak bir sorunu aklına getirip kendini sıkıntıya veya derin düşüncelere sorgulamalara soktuğu olur. bazen bunlar o kadar çok birikir ki, öğlen vakti iş çıkışında plaza karşısında ki köfteciye giderken sana yol vermeyen bir aracı bile akşam yastığa kafayı koyduğunda aklına getirip küfür edebilirsin. bu kadar ufak tefek şeyleri bile kafaya takan ve bununla da kalmayıp daha nicelerini kendimize sıkıntı dert yapan canlılariz biz. bu işsiz buraya kadar boş boş konuştu da ne demek istiyor diye düşünecek kadar okuduysan söyleyeyim; yaşamaya devam edecek kadar iyi bir tamirciyiz insan olarak. insan öyle bir canlı ki düşünce gücüyle beyninde ki sinir hücrelerine bile etki edebiliyorsun. bu yüzden seni senden daha iyi tanıyacak biri olamayacağı gibi seni senden daha iyi tamir edecek bir tamirci de olamaz. doktor arkadaşlar kızmasın, uzmanlık gerektiren alanlardan bahsetmiyorum elbette. ama bu tür ilaçlarla psikolojik tedavi uygulamaya koyan doktorlardan uzaklaşın, kaçın. onlar sadece prosedürleri uygular.
psikiyatriste olay anlatmazsın zaten şikayetlerini söylersin oda sana ilaç yazar. vucudun diger organları nasıl ilaçla iyleşiyorsa buda öyledir. yani biraz küçük görmüşsünüz ama kusura bakma bir insan zaten mutsuzluğu bir süre sonra atabiliyorsa bu depresyon vb hastalıklardan biri değildir. depresyon süregelen bir duygudurum halidir sürekli devam eder ve geçmek bilmez. geçse bile birkaç ay sonra yeniden yüz bulup ortaya çıkar. ayrıca bu seferki doktorum ek olarak bir psikologla görüşmemi, sadece ilaç kullanarak birşeyleri yoluna koymamın zor olduğunu söyledi. yani ilaç+psikoterapi
sadece kendimi değil bazı zamanlar o kadar öfkeli ve insanlardan soğumuş oluyorum ki insanlarıda sınıyor bence. en yakın arkadaşımın dogum günü aklımda olmasına ragmen bir türlü yataktan kalkıp gidemedim mesela. insanlarlı görmek istemiyordum. kalkıp gitseydim bile büyük ihtimal somurtup duracaktık tüm gün. bu arada öldürmeyen allah arada ucundan yokluyo ya 😂😂
insanlar doktorlara dert anlatılırken onlar ordan senin söylediğin anahtar kelimeleri girip, ona uygun ilacı çıkarılınca hah tamam al bunu kullan sonra yine gel demekle yetiniyor sadece.
ne yaşadığın ve neler gördüğün, aldığın darbeler, sürekli üst üste gelen başarısızlıklar, maddi sıkıntılar, sevgi eksikliği, ilgi eksikliği, yapacak bir iş olmaması, sevmediğin bir işte ve ortamda çalışma veya istemediğin bir bölümde okuma, çevrende ki insanlarla iletişim kurmakta zorlanma veya aşırı derecede samimi ilişkiler kurma, boş vakitlerinin seni sürekli düşünmeye itecek kadar fazla olması, hafızanın seni sürekli kötü şeylere yönlendiren görüntülerle dolu olması veya bilinç altına çocukluktan itibaren yerleşmiş kötü yaşanmışlıklar hatıralar ve filmler vs vs liste uzayıp gidiyor.
seni kötü eden o kadar çok şey var ki ve insan bunların hepsiyle birden savaşma konusunda gerçekten aciz, bende dahil sende dahil o da dahil herkes dahil.
herkesin çok mutlu olduğu bir günün sonunda sakinleşip bir köşeye çekildiğinde aklına getirdiği içinden çıkılamaz bir derdi var veya yoksa bile olmayacak bir sorunu aklına getirip kendini sıkıntıya veya derin düşüncelere sorgulamalara soktuğu olur.
bazen bunlar o kadar çok birikir ki, öğlen vakti iş çıkışında plaza karşısında ki köfteciye giderken sana yol vermeyen bir aracı bile akşam yastığa kafayı koyduğunda aklına getirip küfür edebilirsin.
bu kadar ufak tefek şeyleri bile kafaya takan ve bununla da kalmayıp daha nicelerini kendimize sıkıntı dert yapan canlılariz biz.
bu işsiz buraya kadar boş boş konuştu da ne demek istiyor diye düşünecek kadar okuduysan söyleyeyim; yaşamaya devam edecek kadar iyi bir tamirciyiz insan olarak. insan öyle bir canlı ki düşünce gücüyle beyninde ki sinir hücrelerine bile etki edebiliyorsun.
bu yüzden seni senden daha iyi tanıyacak biri olamayacağı gibi seni senden daha iyi tamir edecek bir tamirci de olamaz.
doktor arkadaşlar kızmasın, uzmanlık gerektiren alanlardan bahsetmiyorum elbette.
ama bu tür ilaçlarla psikolojik tedavi uygulamaya koyan doktorlardan uzaklaşın, kaçın.
onlar sadece prosedürleri uygular.